İkinci Dünya Savaşı sonrası 1948 yılından günümüze İsrail’in “İşgal Politikası” Ortadoğu’da barışı, istikrarı ve insan haklarını tehdit etmiş; binlerce çocuk, kadın ve yaşlının hayatlarını kaybetmesine sebep olmuştur.
Günümüzde 2 milyondan fazla insanın yaşadığı açık hava hapishanesi haline dönüşen, en temel insan ihtiyaçlarının bile karşılanamadığı Gazze’ye yönelik; İsrail tarafından havadan, karadan ve denizden gerçekleştirilen kuşatma ve saldırılar ile çocuk, kadın ve yaşlı ayırt etmeden hastane, ibadethane ve eğitim kurumlarının hedef alınması, ve görevini yapan gazetecilerin öldürülmesi insanlık vicdanında derin yaralar açmaktadır. Yapılan saldırıların bir “toplu yok etme” harekâtına dönüştüğü görülmektedir.
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Senatosu olarak siyasi ve sosyal alandaki farklı aktörler kadar bilim insanlarının da sorumluluğu olduğu inancı ile İsrail’in uluslararası hukuku yok sayarak gerçekleştirdiği katliamın son bulmasını, Gazze halkının temel ihtiyacı olan gıda başta olmak üzere eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşması için tüm engellerin kaldırılmasını ve Birleşmiş Milletlerin 181, 194, 303, 2253, 38/180 ve 10/82 no’lu kararlarının ivedilikle hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Sivil halka yönelik her türlü şiddet eylemini kınıyor, tarafları uluslararası hukuk kurallarına uymaya çağırıyoruz. Bölgede kalıcı barışın tesisi için tüm ülkelerin gerilimi arttırmadan, zulüm yapanların tarafında olmadan üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek adım atması gerektiğini düşünüyoruz.
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi olarak Bölgenin barış aktörü konumundaki Türkiye Cumhuriyeti’nin iki devletli çözüm politikasının önemini bir kez daha vurguluyor, Ülkemizin atacağı her adımda her bir üyemizin devletimizin yanında yer alacağını kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Senatosu